Don’t Look Up

“Don’t Look Up”, insanların kapitalist sistem, politika ve medya üçgeninde kaybolarak gerek küresel ısınma ve iklim krizi gerekse covid-19 gibi tüm küresel felaketlerin karşısındaki duruşunu eleştiren bir kara komedi. Filmdeki kuyruklu yıldızın, pandeminin ve küresel iklim değişikliğinin bir metaforu olduğunu söylemek mümkün. Pandeminin ilk döneminde maskelere yapılan inanılmaz zamlar, filmde insanların kuyruklu yıldızdan kendilerini korumak için sığınak kazmak amacıyla kullandıkları kürek fiyatlarının artışıyla sembolize ediliyor. Küresel iklim değişikliği ise yaklaşmakta olan ve hatta günümüzde net bir şekilde etkilerini gördüğümüz, dünya üzerindeki tüm canlı türleri için korkunç bir yok oluşa neden olacağı halde insanların çoğunun ve hükümetlerin yıllardır göz ardı ettiği bir felaket olarak kuyruklu yıldızla sembolize ediliyor.

Gönül

Netflixte yayına giren ve birçok kişinin kafasını karıştırmış olan bir film yorumu ile geldim. Film bildiğimiz çingene filmi değil, kafa karıştıran kısım burada başlıyor zaten. Film Mıtrab/Qerech yani aslında Kürt Çingenelerinin hayatından kesitler sunan, onlara ait bir yaşam tarzını bizlere yansıtan bir film. Şu an nüfus olarak azalmaya başlamış Mıtrabların kültürlerini, o rengi o ahengi iletişim ve melodilerini, her bir kelamın dengbejler tarafından kabak kemane ile bize aktarılmasını çok beğendim…

Sadık; mutlu bir evliliği olan, işinde başarılı bir avukatken eşinin işlediği bir suçu üstlenerek hapse girer. Hapiste olduğu süreçte eşi ona ihanet ederek başkasıyla evlenir. Çıktığında ise elinde olan meslek dahil bütün dostlarını kaybetmiştir. Yaklaşık 7 yıllık süreçte yaşama olan umudunu bir kenarıya bırakmış olan Sadık’a eski dostundan bir teklif gelir. Kendisi gibi avukat olan arkadaşı Maide, yardımcısı Yeter‘in oğlu Tevfik’den bir aydır haber alınamaması nedeniyle kendisine kayıp dosyası verir. İşte film tam olarak da burada başlayarak bizleri katillerin, ayin yapan ikizlerin, tehdit ve şantajların, çatışmaların içine atıyor.

İyi Adamın 10 Günü

Sadık; mutlu bir evliliği olan, işinde başarılı bir avukatken eşinin işlediği bir suçu üstlenerek hapse girer. Hapiste olduğu süreçte eşi ona ihanet ederek başkasıyla evlenir. Çıktığında ise elinde olan meslek dahil bütün dostlarını kaybetmiştir. Yaklaşık 7 yıllık süreçte yaşama olan umudunu bir kenarıya bırakmış olan Sadık’a eski dostundan bir teklif gelir. Kendisi gibi avukat olan arkadaşı Maide, yardımcısı Yeter‘in oğlu Tevfik’den bir aydır haber alınamaması nedeniyle kendisine kayıp dosyası verir.
İşte film tam olarak da burada başlayarak bizleri katillerin, ayin yapan ikizlerin, tehdit ve şantajların, çatışmaların içine atıyor.

Başlat: Ready Play One

Ailesini küçük yaşta kaybeden Wade Watts, teyzesiyle beraber yaşamaktadır. Watts sanal bir oyun olan The Oasis adlı oyunda kendisine yeni bir isim (Parzival) ve karakter yaratmıştır. Parzival bu sanal evrende tanıştığı oyun karakterinin ismi Artemis olan kadınla arasında başlayan aşk kendini gerçek dünyada da var etmeye başlıyor. Oasis’in kurucusu olan kişi oyunun içine şifreli 3 anahtar saklamıştır ve tüm servetini, Oasis’in kontrolünü bu şifreleri çözüp anahtarları bulan kişiye vereceğini vaad ediyor. İşte filmimiz tam olarak burada başlıyor!

Ritüel/Film yorumu

Midsommar / Ritüel

2019 yılında beyazperdedeki yerini alan, Ari Aster’ın yönetmen koltuğunda oturduğu Midsommar, alışılmadık mekan seçimleri ve konuyu anlatım teknikleriyle korku kategorisinde sinemanın sınırlarını fazlasıyla zorlamıştır. Film İskandinav’ya kültüründeki ritüelleri konu almıştır. Fakat bu ritüellerin yapıldığına dair kanıtlar yoktur, varsayımlar vardır. Bu varsayımlar ile harika bir başyapıt bizlere sunuluyor.